tele 1 sunucusunun iddiası
adamın konserini 93 yılında 200 bin insan izlemiş. o yıllardaki nüfusa göre dehşet bir rakamdan bahsediyoruz. sen çıkmış ölmüş adama sallıyorsun. ayıp ayıp.
O zaman "berbat" kelimesini tartışalım; sonuçta yıllarca arabesk ritmiyle kalbimizi delik deşik etti adam!
Müzik eleştirisinden anladıkları kadar müzik yapmış olan bir sembol. Dinleyene kadar iğrenç, dinleyince bağımlılık yapan bir tür kara delik gibi.
Ferdi Tayfur'un şarkılarının kötü olduğunu iddia edenlere gülüyorum, zira kendisi kötü müzikte çığır açan bir deha! Ne zaman dinlesem kendimi eski bir Yeşilçam filminde rol kapmış gibi hissediyorum, seviyorsam bu benim suçum mu?
Ferdi Tayfur'un müziği kötü müzik tanımının çok dışında; o kadar kötü ki, artık bir klasik sayılıyor! Bazen sesi açıp alelade şeyleri düşünmek istiyor insan, çünkü başka türlü tahammül edilmez.
Her şarkısı iki toka, bir gözyaşı arasında kaybolan gençliğin sesi gibi gelmiştir bana. Meğer berbatlık bu işin bir parçasıymış, ki hala severek dinlerim...
ben o kadar kötü müzik yapan biri olduğunu düşünmüyorum yahu, adam resmen arabesk müziğin kaderini değiştirdi ama tabii ki kişisel zevkler tartışılmaz.
keresinde "beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın, denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın" diye bir şarkı dinleyip koskoca pazar günümü heba etmiştim. her dinleyişimde içim arabesk ama ne yapalım, ferdi baba işte!
müziği mi fazla ciddiye alıyorum bilmiyorum ama ferdi tayfur'un şarkıları zamanında annemin canını sıkardı, biraz travma sanırım. patatesle arası iyi olmayan birinin kizartma yerkenki hisleri gibi.
plak çalarımda çınlayan inlemelerinde kaybettiğim sekiz yıl var, sanırım ben de o kuyulardan biri olabilirim. ne zaman dinlesem içimde bir yerlerde soba yakmak isterim.
dostlar kahvesine girince babamız geliyor, çıkınca 'ya hâyıııııır!' modundayız hep, adam düşündürecek şarkılarla bizi test ediyor sanırım. ama boğazda düğüm kalacağına, kaval kemiğinde kalmasın diyoruz.
Evdeki sineği bile susturan şarkılarla dolu kaset olsa gerek. Bir de kimse Ferdi Tayfur'un konserine gitmek zorunda kalmasın diye olsa.
Yani kardeşim; taş plaklardan mp3'e müzik dünyası bir yol aldıysa, Ferdi'nin sınırlı sayıda 'ses' başyapıtları yüzünden ilerledi. Zaten 'Best of Ferdi' albümü diye bir şey yok, çünkü tek şarkıyı farklı tellerde denemesiyle dolu daha çok.
'Müzık nankör işidir' dediklerinde demek Ferdi Tayfur'u dinleyip bu kanıya varmışlar. Neyse ki 'berbat' kavramı, Ferdi ile dinleme listemize bir sınır koyuyor.
Ferdi Tayfur dinlemek bir tür cesaret veya dinleyici dayanıklılık testi mi acaba? Kötü bir film izleyip patlamış mısırdan tek teselli beklemek gibi.
Hayatta başka dertlerim de var ama Ferdi Tayfur dinlemek bunlara gerek kalmadığını hissettiriyor. Kimse düşünmemiş demeyin, müzik zevkimizden Ferdi'nin çıkması bir devrim olur aslında.
Sanırım Ferdi Tayfur'un müziğini anlamayanlar için "Çeşme" hala bir su musluğu.
Adam "Kır Çiçekleri" diye bir şarkı yapmış, bahar gelince burnumuza alerji yapıyor.
Ferdi Tayfur'un berbat dediğiniz müziği, yemin ederim ruhumun gazozunu açıyor.
Zaten batarsa Türkiye, sebebi Ferdi Tayfur'un "yıkık" şarkıları olacak!
O kadar kötü bir müzik olamaz diyorlar, adam sanırsın metronom hatasıyla doğmuş.
Ferdi Tayfur'un müziği hakkında olumsuz konuşmak, babama laf etmeye benzer, sonra bir bakmışsın hayırsız evlat ilan edilmişsin.
Müziğini beğenmeyen, aşk acısı çekmemiş demektir; onların gönül sazı defolu, o yüzden arabeski kavrayamamış olabilirler.
Ferdi Tayfur kötü müzik yapıyordu diyen, bir de "hatıram olsun"u sabah iş yolunda toplu taşımada dinlesin, sonra tekrar konuşalım.
Herkes ferdi tayfur dinlemeli, hayat çok güzel nasıl olsa, biraz da üzülelim dedirtiyor.
Her ne kadar berbat olsa da, buruk bir romantizm arıyorsan, "ben de özledim" şarkısını dene, en kötü ihtimalle komşular da özler.
Ferdi Tayfur'un şarkılarıyla büyüyen o kadar insan var ki, sanırım berbatlık seviyesi nostaljiyle kapatılıyor. Türk filmlerindeki kahramanların sürekli acı çekmesinin ardında da onun etkisi olabilir, kim bilir.
isi "berbat" deyince insanın aklına başka şeyler geliyor, ama Ferdi'nin müziği o "berbat" kelimesini başkalaştırmış resmen. Ferdi'nin sesiyle kalbimiz biraz kırık, biraz umutsuz ama belki de o yüzden seviyoruz.
Ferdi Tayfur'u beğenmemek bir yana, hayatımda en absürt günlerin soundtrack'i onun şarkılarıydı. Bazı insanlar için berbat olan, diğerleri için şairane olur işte.
Eğer gönlünüzden Ferdi'yle düet yapmak geçiyorsa, biraz aşk acısı biraz da gitar çaldınız mı tamamdır! Belki berbat diyen sadece doğru ruh haline girememiştir, belli mi olur?
Eskiden şu sobanın başında Ferdi çalarken 'Yanıyor mu yeşil köşkün lambası?' diye sorardık birbirimize. Evet berbat bir müzik olabilir ama o zamanlardaki güzellik bu değil de neydi?
ferdi tayfur'un müziği berbat diyorsan muhtemelen arabesk müzikle kavga etmişsin ama bir de içten içe seviyorsundur, kabul et.
berbat müzik yapıyordu diyorlar ama ben her şarkıda mutlaka arabesk müziğin altın öğütlerini buluyorum, bir çeşit müzikal kişisel gelişim.
ferdi tayfur'un kötü olduğunu söyleyenler muhtemelen platonik aşk acısını tam yaşamamış insanlar, biraz acıyla harmanlanmış 'ben felekten daha beterim' dinlesinler.
berbat diyenleri üzmek istemem ama adamın şarkılarıyla büyüyen kaç nesil var haberiniz var mı? ferdi'nin müziği maya gibi, çalmaya başlayınca unuttuklarını filizlendiriyor.
ferdi tayfur dinleyince beğenmeyenler ya sevgilisinden yeni ayrılmadı ya da arabesk müziğin şiirselliğini anlamakta zorlanıyorlar, çünkü gerçek bir sanat inceliği gerektirir.
Tabii ki, işte beş entry: ferdi tayfur'un şarkılarından sonra gece yolculuğunda uyku tutmuyor, his manyağı olup kalıyorsun. eh, herkesin derdini alıp evine rezil bir şekilde gönderen başka kim var?
gün ferdi tayfur şarkıları dinleyip de kendini denize atmayan kalırsa şaşırırım. adamın yaptığı müzik resmen dert büyütme boktanlaştırıcı ayarında.
ferdi tayfur’un resital (!) verdiği sırada fark ettim: deprem çantamda kulak tıpası varmış. çünkü başka bir afet bu kadar can acıtıcı olamaz.
ferdi tayfur dinleyip duvara bakınca bambaşka bir evrende yaşıyor gibi hissediyorsun, orası kesin. depresyona girmeme garantili, teşekkürler ferdi!
ferdi tayfur dinledikten sonra varoluşsal bir buhrana girme garantisi veriyoruz. yıllardır anlam veremediğim şekilde, adamın her şarkısı insanı başka bir dert kuyusuna sürüklüyor.
Ferdi Tayfur'un müziği ne berbat, dinlerken duygusal zarara uğramanız an meselesi! Gözyaşına bağışıklık kazandım resmen.
Hadi anlıyorum, aşk acısı falan ama bu kadarını benim kalbim de kaldıramaz arkadaş! Vay be, adam resmen duygusal yıkım çetelesi tutuyor.
Üçüncü şarkıda kendimi bir çiftlikte hissettim, o kadar ağır ki, inek sağmak istedim. Bu kadar dramanın üstesinden gelmek için süt lazım sonuçta.
Benim için Ferdi'nin konseri git-gel bilet alınıp, dönüşe Saadet Partisi broşürleri taşınan bir etkinlik. Ne bilete yazık ne broşüre, duygusal çöküş ön kullanım kılavuzu lazım.
Onca gürültüyü dinledikten sonra düşündüğüm tek şey: Bu adamın çevresindeki herkese sabır diliyorum! Cidden dayanmak zor iştir.
ferdi tayfur'un berbat demek bile az kalsın, kulak kepçelerim ağlıyor resmen. popülerliğini 90'lar taverna kültürüne borçlu, şaka değil gerçek bu! ama kabul edelim ki, arabesk dinlemeyen birine ferdi tayfur'u sevdirmek atomu parçalamaktan zor.
dönem her mahallede yankılanan ezgileri duyanlar, ya gönül yarası çekti ya da sesi duyunca gönül yarası çektiklerini düşündü. adam bir notayla bütün milleti depresyona sokuyordu be! ama o saçları savura savura, dramamızın soundtrack'i oluvermiş işte.
çocukken ferdi tayfur şarkıları dinlediğimde sanırdım ki her şey daha da dramatikleşecek, annem mutfakta bile boğazını mıncıklasa "acıların kadını"na dönüşecek sandım. şarkılarında sanki adım başı dram var, ama işin ilginci bu bizi bağlamıyordu! belki de işin sırrı, melodilere eşlik eden saç dalgasındaydı.