herkese merhaba!
beşiktaş taraftarı için hazırladığım, rizespor'un oyunu hakkındaki teknik taktik deneme yazımı okumak isteyenler buyursun:
girişte belirteyim, yine beşiktaş açısından bakamayacağımız bir analiz olacak. sanırm, birkaç hafta daha sürecek bu durum. çünkü futbolcuların psikolojisini, fiziksel durumlarını ya da kulübe bağlılıklarını bilmediğim için, rizespor tarafını değerlendirip, oyunları üzerine yazacağım.
rizespor, ligin tutarlı takımlarından biri olarak göze çarpıyor. geçen yılın başında göreve gelen başında ilhan palut, hala takımda ama yeri garanti mi emin değilim. önceki sezonu ligde 9. sırada bitiren ilhan palutlu rizespor, bu sezon da pek istenilen seviyede değil.
16 maçta 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 8 mağlubiyetle ligde 12. sırada yer alıyorlar. rizespor, 6 galibiyetin 3'ünü evinde, 3'ünü de deplasmanda aldı. ama şöyle enteresan bir bilgi verebilirim; içeride oynadığı son 4 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik aldılar. trabzon, kayseri ve antalya'yı yendiler.
zaten üst üste 5 maç kaybettikleri bir seri ile ligin 7. haftasına gelmişlerdi. oradan buraya toparlandılar diyebiliriz. geçen sene çok öne çıktıkları maç oynadılar, shelvey önderliğinde bir takım kurulmuştu. bu sene o önderliği amir ile yapmaya çalışıyorlar.
takımda bizden yalnızca amir değil, ghezzal, emrecan bulut da var. genel olarak iyi oyunculara sahip ama bu oyuncuların da futbolla ilişkilerinin azaldığı bir dönemde olan bir takım rizespor. sowe, akintola, varesanovic, grbic ve taha şahin diğer önemli oyuncuları diyebiliriz.
oyun olarak baktığımızda, bana "4-2-3-1 oyun sistemi, türkiye'ye temsilci atayacak" deseniz, ben heralde ilhan palut'u atayacaklar derim. sistemine bu kadar bağlı ve konyaspor'dan beri de yapısını koruyan bir teknik direktör diyebiliriz. tabii ki detaylara da bakacağız.
öncelikle merkezde çift 6 kullanan ilhan hoca, burada pasör + savaşçı 6 numaraları yan yana koyup, önlerine de görece yetenekli bir 8 numara koyar. ki bu 8 numaranın da alanını çok iyi kapatmasını ister. asıl amacı ise, merkezden halfspace'e açılan pas koridorları oluşturmaktır.
bu koridorlar, yine merkezde sonuçlanacak atakları hazırlamak içindir. ve bu merkeze indirdikleri topları kanattan havadan atıyorlar. bakın burası çok önemli, bizim ceza sahası çaprazımızdan, ceza sahamızda eksik gördükleri her an kısa ortalar deneyecekler.
bu anlattığım ilhan palut oyununa bir de ghezzal eklentisi geldi. bu eklenti, rize'nin sol taraftaki oyuncularının devamlı kaleci ile karşı karşıya kalmasını sağlayan bir eklenti. ghezzal sağ çaprazdan arka boşluğa yaptığı ortalarla, oyunu ceza alanı çevresinde kuruyor. (hoş geldin ghezzal-larin oyunu)
merkezde ise amir varsa amir'den, yoksa direkt ghezzal üzerinden pas oyunu başlatılıyor. burada olawoyin'in driblingle topu taşıması, topu rakipten kaptıkları anda oyunu hızlandırmak için kullanılıyor. son noktada topu alan kanatlar, merkeze sowe'ye ya da varessanovic'e gol ya da asist için pas veriyor.
burada sol tarafta akintola, emrecan bulut ve kim oynarsa son vuruş için bekliyor. çünkü biliyor ki, top bir şekilde sağdan buraya inecek. o sebeple svensson'un çok dikkatli olması, yerini çok boşaltmaması gerekiyor. ve tabii ki ilk müdahale için sol bekte zaynutdinov'un da yaptırmaması gerekiyor.
ghezzal oynarsa, tehlikesi olduğu kadar, kendi bekinde büyük boşluklar da bırakıyor. burayı engellemek için merkezde olawoyin'i ekstra koşturuyor. yine solda da mithat oynarsa, arkasında çok fazla boşluk bırakabiliyor. rizespor'un en büyük problemi, az pozisyon vermesine rağmen kolay gol yemesi.
bunu hafta arası veri ile açıklamıştım. ligin en az pozisyon veren 3. takımı ama çok gol yemişler. üstelik bunu da alan kontrolü değil, birebir etkinliklerle yapıyorlar. çok fazla rakip kovalıyorlar, o sebeple bol pas yapmak, topu ayağımızda tutmamak işimize gelecektir.
aynı zamanda gol atma sıkıntısı da yaşıyorlar ama son 3-4 haftada bunu çözmüş gibiler. dediğim gibi, sowe ve varesanovic merkezinde biten, çapraz kanat aksiyonlarına dikkat etmek gerekiyor. tabii ki yapabilirsek, iletişimi en baştan kesmek iyi olacak.
amir, maç başına 8,75 uzun pas ile lig lideri konumunda. en çok pas yapan da 2. oyuncu. 1. sırada amrabat var, o sebeple bağlantıyı buradan kesebilirsek, ki bence zor, topun düştüğü yeri de çözmemiz gerekiyor. benim düşüncem, kanatlara yayılarak defans yapabilirsek, merkezi kullanmak isteyeceklerdir. burada da gedson'u, alanını terketmeyen salih'i konumlamak gerekiyor.
eğer top bizim ceza alanı çevresine gelmişse, burada da çok fazla birebir çalım deneyerek içeri girmeye çalışıyorlar. sowe, indirdiği topları, sağına soluna atıp, ekstra çalım kovalayan kanat oyuncuları ve 10 numarayı besliyor. ekstra pas ile rakibi nakavt etmeye çalışıyorlar.
bu arada grbic, uzaktan kolay gol yiyen bir kaleci. konsantrasyonu artmadığı sürece, şut başına gol yeme verisinde kötü durumda. bol şut denememiz gerekiyor. ama en önemlisi, ghezzal'ın arkasını kaşımamız gerekiyor. kim olacak orada, semih diyelim. biraz serbest, öne doğru oynayabilir, çok ekstra gelmesine gerek kalmayabilir. immobile ile ikili oyundan gol de çıkarabilirler.
yukarıda bahsettim ama yine bahsedeyim, ligin araya girme verisi en düşük takımı. bu bize ne sağlar? rakibin pas geçişlerinde etkin olmadıklarını gösteren bu istatistik, bizim dikine bol pas denememiz gerektiğini de söylüyor. bu maçta mesela, merkezde pasör kullanıp, rafa'yı kanada da atabiliriz.
son konu ise, rizespor stadının kamera açısı. bu açı düzelmeden, maç kazanmak zor gibi geliyor. izlerken çok keyifsiz bir açı. şaka bir yana, umarım zemin güzeldir, sakatlıksız bir maç olur.
umarım kazanırız!
okuyan herkese teşekkür eder, keyifli hafta sonu dilerim.
beşiktaş taraftarı için hazırladığım, rizespor'un oyunu hakkındaki teknik taktik deneme yazımı okumak isteyenler buyursun:
girişte belirteyim, yine beşiktaş açısından bakamayacağımız bir analiz olacak. sanırm, birkaç hafta daha sürecek bu durum. çünkü futbolcuların psikolojisini, fiziksel durumlarını ya da kulübe bağlılıklarını bilmediğim için, rizespor tarafını değerlendirip, oyunları üzerine yazacağım.
rizespor, ligin tutarlı takımlarından biri olarak göze çarpıyor. geçen yılın başında göreve gelen başında ilhan palut, hala takımda ama yeri garanti mi emin değilim. önceki sezonu ligde 9. sırada bitiren ilhan palutlu rizespor, bu sezon da pek istenilen seviyede değil.
16 maçta 6 galibiyet, 2 beraberlik ve 8 mağlubiyetle ligde 12. sırada yer alıyorlar. rizespor, 6 galibiyetin 3'ünü evinde, 3'ünü de deplasmanda aldı. ama şöyle enteresan bir bilgi verebilirim; içeride oynadığı son 4 maçta 3 galibiyet, 1 beraberlik aldılar. trabzon, kayseri ve antalya'yı yendiler.
zaten üst üste 5 maç kaybettikleri bir seri ile ligin 7. haftasına gelmişlerdi. oradan buraya toparlandılar diyebiliriz. geçen sene çok öne çıktıkları maç oynadılar, shelvey önderliğinde bir takım kurulmuştu. bu sene o önderliği amir ile yapmaya çalışıyorlar.
takımda bizden yalnızca amir değil, ghezzal, emrecan bulut da var. genel olarak iyi oyunculara sahip ama bu oyuncuların da futbolla ilişkilerinin azaldığı bir dönemde olan bir takım rizespor. sowe, akintola, varesanovic, grbic ve taha şahin diğer önemli oyuncuları diyebiliriz.
oyun olarak baktığımızda, bana "4-2-3-1 oyun sistemi, türkiye'ye temsilci atayacak" deseniz, ben heralde ilhan palut'u atayacaklar derim. sistemine bu kadar bağlı ve konyaspor'dan beri de yapısını koruyan bir teknik direktör diyebiliriz. tabii ki detaylara da bakacağız.
öncelikle merkezde çift 6 kullanan ilhan hoca, burada pasör + savaşçı 6 numaraları yan yana koyup, önlerine de görece yetenekli bir 8 numara koyar. ki bu 8 numaranın da alanını çok iyi kapatmasını ister. asıl amacı ise, merkezden halfspace'e açılan pas koridorları oluşturmaktır.
bu koridorlar, yine merkezde sonuçlanacak atakları hazırlamak içindir. ve bu merkeze indirdikleri topları kanattan havadan atıyorlar. bakın burası çok önemli, bizim ceza sahası çaprazımızdan, ceza sahamızda eksik gördükleri her an kısa ortalar deneyecekler.
bu anlattığım ilhan palut oyununa bir de ghezzal eklentisi geldi. bu eklenti, rize'nin sol taraftaki oyuncularının devamlı kaleci ile karşı karşıya kalmasını sağlayan bir eklenti. ghezzal sağ çaprazdan arka boşluğa yaptığı ortalarla, oyunu ceza alanı çevresinde kuruyor. (hoş geldin ghezzal-larin oyunu)
merkezde ise amir varsa amir'den, yoksa direkt ghezzal üzerinden pas oyunu başlatılıyor. burada olawoyin'in driblingle topu taşıması, topu rakipten kaptıkları anda oyunu hızlandırmak için kullanılıyor. son noktada topu alan kanatlar, merkeze sowe'ye ya da varessanovic'e gol ya da asist için pas veriyor.
burada sol tarafta akintola, emrecan bulut ve kim oynarsa son vuruş için bekliyor. çünkü biliyor ki, top bir şekilde sağdan buraya inecek. o sebeple svensson'un çok dikkatli olması, yerini çok boşaltmaması gerekiyor. ve tabii ki ilk müdahale için sol bekte zaynutdinov'un da yaptırmaması gerekiyor.
ghezzal oynarsa, tehlikesi olduğu kadar, kendi bekinde büyük boşluklar da bırakıyor. burayı engellemek için merkezde olawoyin'i ekstra koşturuyor. yine solda da mithat oynarsa, arkasında çok fazla boşluk bırakabiliyor. rizespor'un en büyük problemi, az pozisyon vermesine rağmen kolay gol yemesi.
bunu hafta arası veri ile açıklamıştım. ligin en az pozisyon veren 3. takımı ama çok gol yemişler. üstelik bunu da alan kontrolü değil, birebir etkinliklerle yapıyorlar. çok fazla rakip kovalıyorlar, o sebeple bol pas yapmak, topu ayağımızda tutmamak işimize gelecektir.
aynı zamanda gol atma sıkıntısı da yaşıyorlar ama son 3-4 haftada bunu çözmüş gibiler. dediğim gibi, sowe ve varesanovic merkezinde biten, çapraz kanat aksiyonlarına dikkat etmek gerekiyor. tabii ki yapabilirsek, iletişimi en baştan kesmek iyi olacak.
amir, maç başına 8,75 uzun pas ile lig lideri konumunda. en çok pas yapan da 2. oyuncu. 1. sırada amrabat var, o sebeple bağlantıyı buradan kesebilirsek, ki bence zor, topun düştüğü yeri de çözmemiz gerekiyor. benim düşüncem, kanatlara yayılarak defans yapabilirsek, merkezi kullanmak isteyeceklerdir. burada da gedson'u, alanını terketmeyen salih'i konumlamak gerekiyor.
eğer top bizim ceza alanı çevresine gelmişse, burada da çok fazla birebir çalım deneyerek içeri girmeye çalışıyorlar. sowe, indirdiği topları, sağına soluna atıp, ekstra çalım kovalayan kanat oyuncuları ve 10 numarayı besliyor. ekstra pas ile rakibi nakavt etmeye çalışıyorlar.
bu arada grbic, uzaktan kolay gol yiyen bir kaleci. konsantrasyonu artmadığı sürece, şut başına gol yeme verisinde kötü durumda. bol şut denememiz gerekiyor. ama en önemlisi, ghezzal'ın arkasını kaşımamız gerekiyor. kim olacak orada, semih diyelim. biraz serbest, öne doğru oynayabilir, çok ekstra gelmesine gerek kalmayabilir. immobile ile ikili oyundan gol de çıkarabilirler.
yukarıda bahsettim ama yine bahsedeyim, ligin araya girme verisi en düşük takımı. bu bize ne sağlar? rakibin pas geçişlerinde etkin olmadıklarını gösteren bu istatistik, bizim dikine bol pas denememiz gerektiğini de söylüyor. bu maçta mesela, merkezde pasör kullanıp, rafa'yı kanada da atabiliriz.
son konu ise, rizespor stadının kamera açısı. bu açı düzelmeden, maç kazanmak zor gibi geliyor. izlerken çok keyifsiz bir açı. şaka bir yana, umarım zemin güzeldir, sakatlıksız bir maç olur.
umarım kazanırız!
okuyan herkese teşekkür eder, keyifli hafta sonu dilerim.