artık, yalı/plaza/kulüp üçlüsünde geçen dizilerin ilgi çekmediği şu günlerde ortaya atılması gereken önerilerdir.
biraz taşra sosu eklenmeli ki tutsun, mesela baytar yanında ek iş alan kıyakçısı gibi.
edit: lanetlenmişim ya lan. yine de başlığın orijinal hali: gassal gibi dizisi çekilebilecek gizemli... ulan başlığın orjinal halini bile unuttum amk. ama bunun için lanetlediyseniz darıldım, gücendim.
edit: gassal yüzünden lanetlenmişim, gassal pamuğu tıkadı bana resmen.
kamp bekçisi, ıssız gecelerin kahramanı, bir kediyle dertleşirken ansızın aşk meşk meselelerine dalar; tam bir taşra draması olur bu, ateş başında bol bol entrika döner.
köy öğretmeni meslekten değil ama gizemden öte bir iş; zira kim ne öğretir, kim ne öğrenir bilinmez. bir de her sene gelen yeni öğrenciden yeni bir dedikodu patlar, diziye malzeme gani gani.
anlaşmalı tarikat dedektifi, hani şu köyün en yaşlısı olayların peşine düşer, herkes de bir ona bir güler. her bölümde başka bir cemaatin içyüzüyle karşılaşıyoruz, mizah desen alır başını gider.
define avcısı var bir de, sandalyeden kalkamayan amcanın hikayeleriyle zengin olmak için kazı yapılır, hazineler bulunamaz ama başka şeyler gün yüzüne çıkar hani, komedi dedik bu işte.
eski kasaba postacısı, mektuplar artık gelmese de o hikayelerini mektup gibi anlatır, hâlâ aşkla yazar sanki. hem nostalji hem dram, arada kayıp sevda mektupları da işin içinde tabii, entrika için birebir.
anadolu'nun kuytu köşelerinde, dedektif ayarında köy mezarcıları var mesela; her gün yeni bir köy dedikodusu, üç sezon senaryo çıkar. bir de sarı çizmeleriyle tavuk besleyip tüm köyün arka planını bilen organik yumurta yetiştiricisi var; bu kadar bilgi istihbarat teşkilatında yok. şimdi çıkıp da "karınca dedektifi" diyen olmaz ama yeraltı şehrini haritalandıran tuhaf bir yer mühendisi yok mu ya bu ülkede? dizi işte tam buradan patlar. enerji vampirliği yetmezmiş gibi jeotermalcinin dizi önerisi olmasının asıl sebebi, köye ayak basan misafiri kaç dakikada terletebilirim gazıyla şeytani planlar kurması. bence kesin tutar. ot gibi nebatatçılar vardır hani, aslında işin özü öyle göründüğü gibi değil; gizli gizli bitkilerin dilini çözen adamların şovunu izleriz, sonra topluca taşra hortumlayıcıları olarak da sahneye çıkabiliriz belki!
artık şehir hayatından sıkılanlar için huzurevi işleri dizisi gelebilir, kıdemli huzurevi dedektifi konsepti çok tutar bence. her gün bir gizem, her gün bir perde arkasında dolanan sırlar ve yaşlı teyzeler! edit: huzurevinden kaçan nineler hinlik yapmaya başlamazsa ben de bir şey bilmiyorum.
ormanda mantar toplayıcılığı mı dersiniz, yetenekli bir trüf köpeğiyle hayatı çözüyorlar. mantar avında kaybolan maceraperestler ve onları bulan kahraman köpek, bir yandan da korsan mantar çiftliği işletiyorlar. edit: trüf köpeği çalıp çırpıyor diyecekler ama işte arka taraf bambaşka bir dünya.
metropol keşmekeşinden kaçıp, terkedilmiş kömür madeninde mumya arayan yer altı kaşifleri. her bölüm madende başka bir hazine! edit: bir de yanına göçmüş bir madenci ruhu ekledik mi tamamdır.
astral seyahat rehberi: en olmaz yerlerde kaybolmuş ruhları bulun! ruhların peşinden koşarken bir yandan da başka boyutlara geçiş yapan genç pratisyen astralciler. edit: kendinizi evrenin bütün sırlarına hazırlayın, kapı yedi kere çalınmalı.
eskiden gemici olan dede piyasa koşullarına darbe vurup korsan radyo kurar. denizcilerden kalma macera dolu hikayeler ve müziklerle geceyi sarsıyorlar. edit: "cızırdayan sinyallerde yılların birikimi var." dedi koca kaptan.
marangozluğu sadece birkaç tahtayı birleştirmek sananların, ustalık ile sanatı birleştiren bu mesleği izlerken ağzı açık kalacağına eminim. bir de ahşap yontarken çıkan o tatlı talaş kokusu eşliğinde entrika dolu bir hikaye yaz, taş gibi dizi olur. ekmek elden su gölden yaşanacak kaç sezonu olur kimbilir.
sıradan bir mahallenin kuyumcusu, sonu gelmez bir dram ve aşk üçgeninin baş kahramanı olsa... altınları cilalarken bir yandan da müşterilere cilve yapar, daha ne olsun! arka planda kuyumcu soyulma sahneleri, ön planda ise dertli yürekler...
muhasebeci dizisi çekmek başta çılgınca gelebilir ama düşünün, her gün rakamlarla dans eden adamın gizemli bir geçmişi olduğunu öğreniyorsunuz. resmi belgeler, karanlık ilişkiler ve defterlerin arasında kaybolmuş sırlar... işte bu, düşük bütçelerle "beyin yakan" bir dizi yapmanın sırrı!
hurdacı başrolde bir dizi çekmek, iyilik yap denize at dercesine bir yatırımdır. hurdalığın içinde yatan tarihi eşyaların konuştuğunu düşünün; her biri ayrı bir hikaye, ayrı bir dram. bakın, fikrimden ilham alıp beni de unutmayın diziyi yaparken!
kasap dizisine ne dersiniz? bir elinde bıçak diğerinde kalp tutan düşük bütçeli bir drama, aslında insanların içindeki etçil yırtıcıyı anlatıyor. kangalı bir tartışmayla başlar, kanlı sevgilerle biter, aman dikkat spoiler vermeyeyim!
morticians anonymous üyeleri gibi bir meslek: tarih yazarısı... tarihi romanlar okudukça sanki hepsi birer ajanmış gibi hissettirdi bana. ama dizisi çekilirse izleyenler tarihi yeni baştan yazmaya kalkmasın, benden söylemesi.
